top of page
011 İtü (1).jpg

İTÜ İşletme Fakültesi Ulusal Mimari Proje Yarışması Önerisi

​GELECEĞİN POTANSİYELLERİNİN MİMARİ MEKANLARI KURGULAMASI ​

 

Üniversiteler, bir toplumun geleceğini şekillendirecek nitelikli insan gücünün yetiştirildiği ve geliştirildiği; bilimsel, toplumsal ve ekonomik temelli uygulama ve akademik araştırmalar yürüterek veri üretmeyi, bireylere sorumluluk vererek toplum yaşamına hazırlamayı, toplumun eğitim, bilinç ve kültür seviyesine katkıda bulunmayı amaçlayan binalar topluluğu anlamına gelmektedir. Bir üniversitenin üstlendiği en önemli görev; topluma hizmet etmesi ve toplumu olumlu yönde değiştirmesidir. Üniversite öğrencilerinin toplum hayatına hazır bireyler olarak yetişebilmesi için üniversite binalarının; öğrencinin yapı içerisinde aktif rol oynamaya imkân verecek şekilde tasarlanması gerekmektedir. Öğrencilerin aktif rol oynadığı, ders dışı zamanlarının dışında da 24 saat yaşanılabilir, öğretici mekanlar tasarlayabilmek için esnek yapı kurgusunda; hiyerarşik ve tanımlayıcı olmayan, kullanıcılara belirli sınırlar çizmekten ziyade bütün öğrenim kanallarına açık olan ve en önemlisi eğitmen ile öğrencinin diyalog içerisinde olduğu sosyal mekanlar tasarlamak fakülte binası tasarım kriterlerinin başında gelmektedir. Bu bağlamda; tasarlanan fakülte binamız bu kriterler doğrultusunda şekillenmiştir. ​ Üniversite bina tasarımlarına bakıldığında; en gerekli fiziksel elemanlarından birisi olan fakat; birçok üniversitede eksikliği görülen disiplinler arası ilişkinin kurulup bu bağların geliştirilebilmesi için akademik personel ile öğrencilerin bir araya gelip fikir alışverişinde bulunacakları ortak kullanım mekânlarının son derece dikkatle kurgulanması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu kurgunun doğru düzenlenmesi ile eğitim programlarında daha esnek olmakta mümkün olmuştur. Bu fikir tasarımımızın çıkış noktasını oluşturmaktadır. ​ Geleceğin eğitim potansiyelleri değerlendirilirken; öğrenme merkezli bir kültür ortamı ile katılımcı ve paylaşımcı bir yaşamı hedefleyen, mekân kullanıcılarında aidiyet duygusu yaratan, dinamik bir kurgu ile toplumun da katılımını sağlayarak, yaşamın içinden herkes ile temas halinde, doğa ile iletişim kuran, çevreye saygılı, tarihi çevreyi göz önünde bulunduran yapı tasarımı önemli tasarım kriterlerimiz arasındadır. Bütün bu kriterlerle birlikte; dokuya saygılı, mekânsal kaliteye önem veren, tarihi çevresi ile bütünün taşıdığı anlamın çok daha önemli olduğunu unutmayan, tarihi yapıda korunması gereken en belirgin özelliğin ne olduğunu bulup bu bilgi ile gelenekselden modern dünyaya tarihin karakteristik özelliğini aktarılabilecek veriyle bugünün yapısını yapmak tasarımdaki başlıca hedeflerdendir. ​ Geçmişi taklit etmenin geleneğe ters düşeceğinin bilinciyle, alanda yer alan tarihi Maçka Karakolhanesi’nin belirgin karakteristik mimarisi ile günümüz teknolojilerinin kullanarak çevreye duyarlı, enerji tasavvufuna önem veren, sonrasında yapılacak yapılara referans olabilecek, tarihi yapının malzemesine saygılı, onunla aynı dili konuşan  malzeme kullanımı ile aynı zamanda bölgesel mimari dokuya uyumlu, iklim ve coğrafya şartlarına duyarlı, insan ölçeğini önemseyen, gösterişten uzak ve en önemlisi bulunduğu topografyaya uyumlu çağdaş ile eskinin en iyi özelliklerinin bütünleştiği fakülte tasarımlarının yapılması fakülte binası mimarisinin zenginleşmesine katkı sağlayacağı gibi özgün mimari ifadelerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. ​

 

TARİHİ YAPILAR ARASINDAKİ İLİŞKİ / AKSLAR ​

 

İ.T.Ü. Maçka Yerleşkesi içerisinde yer alan, Yabancı Diller Yüksekokulu olarak hizmet veren aynen korunması gereken eski eser olarak tescil edilmiş Silahhane binası 1875 yılının başında Sarkis ve Simon Balyan tarafından tamamlanmıştır. Yapı, 1955 yılında İstanbul Teknik Üniversitesine devredilmiştir. Bu binanın inşasından sonra, Maçka Karakolhane binası yapılmıştır. İ.T.Ü. Maçka Yerleşkesi içerisinde yer alan, 1650 m²’lik bir yapı alanına oturmakta olan İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesinin dekanlık bloğu olarak kullanılan tarihi Maçka Karakolhanesi, Yabancı Diller Yüksekokulu olarak kullanılan tarihi Maçka Silâhhanesinin güneydoğusunda yer almaktadır. ​ Karakolhanenin Süleyman Seba Caddesi Cephesi (arka cephesi), Silahhane Cephesi’ni büyük oranda tekrar etmektedir. Bu tekrardan yola çıkarak cephe hareketlerinin oluşturduğu akslar dışında bu iki yapının arasında oransal olarak büyük benzerlik olduğu ve düzenli oranlarda birbirlerini tekrar eden bir kurgusu olduğu görülmektedir. Belirli bir düzen içerisinde tekrar eden Karakolhane cephe hareketlerinden yola çıkmamızın amacı; eski yapının en belirgin karakteristik özelliğini yeni yapılacak olan yapıya aktarıp yeni bir yorum getirmektir. ​ Tasarımın alan içerisindeki kurgusu tarihi yapının cephe hareketlerinden referans alınarak yapılmıştır. Kurgulanan akslar içerisinde bir örüntü gibi topografyaya organik yayılan kütleler; Karakolhanenin tıpkı cephe hareketlerini yapmaktaki amacının iç mekânı dışta algılatmak olduğu gibi Karakolhanenin iç mekanlarını dışa patlatmak tasarım fikrinden gelmektedir. Karakolhanenin cephe hareketleri kullanılarak iç mekânın dışa patlaması fikrine vurgu yapılmıştır. ​

 

YERE TESLİM OLMAK ​

 

İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi binası tasarım alanı İTÜ’nün Maçka semtinde içerisinde tarihi Karakolhane ve Silahhane’nin bulunduğu kampüste yer almaktadır. Taksim-Şişli-Dolmabahçe arasında yer alan Maçka semti, 16. yüzyıla kadar şehir dokusunun dışında, halkın mesire alanı olarak kullandığı geniş yeşil alan niteliği taşımaktadır. ​ Bölgenin kimliğini belirleyici en önemli özelliği topoğrafyası; tasarımın arazide nasıl davranacağı konusunda yönlendirici en önemli unsurdur. Doğal eğime yayılan, yere teslim olarak tarihi yapının sınırları içerisinde özgür davranan fakat tarihi yapıların boyutlarına saygılı, abartmayan, gerekmedikçe fazlalaştırılmaması ilkesine sadık, arazi içerisinde belli akslara bağlı olarak bir düzen içerisinde yayılırken organik örüntü görünümü ile çevre yapılaşmaların arasında kaybolan fakat yenilikçi tasarım anlayışıyla da kendi kimliğini de ortaya koyan bir yapı tasarımı hedeflenmiştir. ​ Yapı yüksekliği kurgulanırken tarihi dokuya saygılı, manzara için gerekli yerlerde yükselen, organik örüntü tasarım kurgusu çerçevesinde yükseklikleri değişen kütleler olarak tasarlanmıştır. Maçka’nın ruhuna uygun, eğimli araziye yerleşen, tarihi yapının akslarından çıkan düzen üzerinde oluşturulan örüntü; yine Maçka’nın ruhuna uygun yeşil dokuyu yapı içerisine alarak kullanıcılara iç mekândayken dıştaki dokuyu hissettirmeyi hedeflemektedir.​ ​

 

DİNAMİK KURGU; KÖPRÜ ​

 

Tarihi yapıdan referans alınarak oluşturulan mekân kurgusu ile sağlanan ilişki fiziki bir bağ olan köprü ile pekiştirilmiştir. ​ Karakolhane binasına bakıldığında cephe hareketleri dışında, dikkat çeken bir diğer özellik döşeme hizalarının dış cepheden algılanabilmesini sağlayan kat silmeleridir. ​ Karakolhanenin zemin kat kotu olan ‘-0.03’ ile yeni tasarlanan İşletme Fakültesi binasının 2.kat kotu olan ‘-0.03’ ile bir köprü yardımıyla bağlanmaktadır. Köprünün bağlandığı yerde döşeme kotu olarak Karakolhane binası referans alınmıştır. Burada amaç; tarihi yapının önemsenen kat silmelerine vurgu yapmaktır. Yaşayan bir alan olan bu köprüde akademik personel ve öğrencinin etkileşim halinde çalışabilecekleri alanlar tasarlanmıştır. ​ Köprü tasarımında ana tema; tarihi yapı ve yeni yapının iletişimini sağlarken yapı kullanıcılarına da dinamik mekân imkânı sunmaktır. Bu dinamik mekân öğrenme merkezli bir kültür ortamı ve katılımcı ve paylaşımcı bir yaşam sunmaktadır. ​

 

ETKİLEŞİM ALANLARI ​

 

Kurgulanan yaşayan omurga; tasarımını yaptığımız İşletme Fakültesinin dinamik olan ana kütlelerini bir arada tutmakta ve ortak bir etkileşim alanı sunmaktadır. Bu omurga; öğrencilerin derslikler dışında farklı bir çalışma atmosferi sağlayan mekanları içermektedir. ​ Bu mekanlar içerisinde yer alan altıgen çalışma birimleri eklemlenerek arttırılabilen esnek, ergonomik bir yaklaşım sunarken aynı zamanda İTÜ’nün sembolü olan arı figürüne küçük bir atıf yapılmıştır. ​ Yaşayan omurga; tasarımda yer alan iç bahçelerle görsel iletişim kurarak dış mekânda oluşturulan ferahlık hissiyatı iç mekâna aktarılmıştır. Dinamik mekanları bağlayan bu omurga; tarihi yapı ile de köprüyle bağlanarak mekânsal süreklilik sağlanmıştır.

Konum

Beyoğlu, İstanbul

Tarih

2018

İşveren

İstanbul Sanayi Odası

Ekip

Mustafa Naci Karaşan

Nisa Nur Şen

& monoroom | Architects

bottom of page